Tuesday, October 23, 2012

Follow.


Haz veren dünya, deneyimlenen dünya, seyleri tüketilir ve sinirsiz biçimde sömürülür kilan dünya.. Nesnelerin yitimsiz sömürü düzenegi olarak tasarlanan bu dünyada deger olarak görülen ise, bu yitimsiz sömürü düzeneginin tekniginin olusturdugu düzene ait olmanin ve onu sürdürmenin bilincini tasimaktir. Bilimsel bilgi ve bu bilgini deger karsiligi olan liberal-demokratik ülküler kökensel olarak umutsuzlugu, bir seçeneksizlik olarak hazirlamistir.Bunun en tehlikeli yanı da bize bu seçeneksizligin mevcut kapitalist düzenin insan dogasina ve bu doganin özgürlesmesine uygun tek düzen oldugu biçiminde asilanmis olmasidir. Kendi ruhuna kapali, amaçsızlığını  araçları kolayca elde etme becerisiyle örten, mutluyum diyebilmeyi üretim/tüketim standartlarini gerçeklestirdigi anlara indirgeyen modern insan, dogal görünümlü umutsuzluk ve seçeneksizlik biçiminde içinde büyüyen karanligin tanımsız acisi içindedir.  Peki kurtulus nasil gerçeklesecek? Kimse bilmiyor. Umut geri döndügünde kurtulus ışığı da belirmeye baslar. Ama önce uykudan uyanmamız gerekiyor.

* Tanimsiz aci sözcügü Heidegger'in Poetry, Language, Thought adli yapitinda geçmektedir. Yasadigimiz dönemi temsil eden teknoloji toplumu ölçüsüz istekler, artan aci ve hüzün, baris yoklugu ve zihinsel bulaniklikla taçlandirdigi insani yaratmıştır. Acilarinin adini koyma özürlü oldugu için çok mutlu görünen insanı.


No comments: